DAHA İYİ BİR GELECEK YARATMAK
Gençliğe Yatırım Yapmanın Değeri
DÜŞÜNÜN ki sizin ve benim büyüdüğümüz dünyadan çok farklı, bütün dünyaya erişimin tek bir düğme ile sağlandığı ve yüzlerce seçenekle yüz yüze olduğunuz günümüz gençlerinden birisiniz.
Cep telefonları, anında mesajlaşma ve MP3’ler yaşamın birer parçası. Ebeveynlerinizin sizin yaşınızda bildiğinden çok daha fazla bilgiye sahipsiniz ve akranlarınızla uyuşmazlık, ebeveynleriniz, öğretmenlerinizle iletişim problemleri, stres gibi daha fazla halledilmesi gereken sorunla karşı karşıyasınız. Her gününüzü, önceden programlanmış bir çevrede, her hareketinizi belirleyen zil sesleri ile geçiriyorsunuz. Sizi öğrenme konusunda cesaretlendiren ve bir şekilde hayatta kalmanızı sağlayan bir sisteme uymanız bekleniyor. Öğrenmek için güvenli bir sığınak olması gereken yere girerken muhtemelen metal bir detektörden geçiyorsunuz. Bütün bunların dışında “Kim olduğunuza”, “Nasıl gözüktüğünüze” , “Sizi seven birileri olup olmadığına” dair sorularınız ve şüpheleriniz var. Üstelik ruhsal ve sözlü tacize uğruyor veya hiç kimse ile konuşamadığınız başka konularla yüz yüze kalıyor olabilirsiniz.
Gençlikte deneyimlenen iniş çıkışlar hayatın diğer aşamalarında karşılaşılanlardan daha zorludur. Koçluğun gücünü ilk keşfettiğimde, gençlerin hayatlarını değiştirebilecek potansiyelini biliyordum. İnsanların, benim bir koç olduğumu, çocuklarla ve gençlerle çalıştığımı duyduklarında ilk tepkileri “Keşke benim de o yaşlardayken senin gibi bir Koçum olsaydı” veya ” Senin gibi bir koçum olsaydı hayatım ne kadar farklı olurdu” oluyor. Bazı Koçlar, çocukların koçluk almak için çok küçük olduğunu düşünse de, benim deneyimim çok uygun oldukları yönünde.
Gençler, kalıcı ve anlamlı değişiklik yaratma konusunda heves, istek ve yeterliliğe sahip en uygun grup. Gençlerde derin, yerleşmiş inançlar yoktur. Onların düşünme süreçleri ve inanç sistemleri, şüphe ve güvensizliğe meydan vermeden koçluğun süreçleri ile uyum sağlayacak kadar genç. İnanıyorum ki, gençliğe koçluk konusuna ne kadar yatırım yapar, emek verirsek o kadar güçlü, güzel bir gelecek olacaktır.
Gençlerde rastladığım üç ana konu; stres, özsaygı ve özgüven. Geçmişleri ve hayat deneyimleri ne olursa olsun, koçluk yaptığım gençlerin hepsi de bu temel konulara sahip. Gençler çok erken yaşlardan itibaren başarısızlık, rekabet, korku ve başarının önemli olduğunu öğreniyorlar. Okulların genç insanlardan önemli beklentileri oluyor. “Beklenen Mutluluk ” için bir yol haritası oluşturuluyor. Gençlere adeta bir model olan bu yol haritası, onlara en büyük başarıya ulaşmayı garantiliyor ve eğer bu modeli takip etmezlerse kötü şeylerin olacağı ve başarısız olacakları söyleniyor. Aynı zamanda ebeveynler de kendi konularını ve sorunlarını, ilişkilerini daha da karmaşık hale getirecek şekilde gündeme taşıyorlar. Medyanın kötü haberleri yayma, teşhir etme ve imaj pazarlama gücünü de eklediğimizde günümüz gençliğinin her şeyin yolunda gittiğine ve gerçekten başarılı olabilecekleri ne inanmaları nasıl beklenebilir? Onlara iletilen mesajlar “bereket, bolluk”a dair değil, “kıtlık”a dair mesajlar. Pek çok gencin gözünden bakılınca, mutlu ve başarılı olmak çok da ulaşılır gözükmüyor.
Bizim gençlik yıllarımızda, seçimler yapmayı, sözler vermeyi, bu sözleri tutmayı öğrenir ve etrafımızdaki dünyada bağımsız şekilde ayakta durabilirdik. Bu inanılmaz eğlenceli bir o kadar da karışık konuların ve sorunların olduğu bir hayat dönemiydi. Koçların gençlere ilişkiler, okul, iletişim, gelecekteki hayatları, ebeveynleri ve aileleri, sağlık, hobileri, eğlence ve ruhsal alanlara ait pek çok konuda yardım edebilme imkânları var. Gençlerle çalışırken kullandığım en önemli yöntemlerden biri “Onların varlığını görme ve onaylama”. Pek çoğu, kimsenin onları dinlemediğini, ilgilenmediğini düşündükleri için özellikle dinleme konusunda yetenekleri olan koçlar, sadece varlıklarını görerek kabul ederek ve dinleyerek bile genç insanların enerjilerini negatiften pozitife çekebilirler.
Gençlerle kullandığım ve öğrettiğim başka bir önemli yetkinlik de içinde bulundukları durumu “yeniden çerçeveleme”.Genç insanların, bir durumu negatif görmelerinin ya da görmemelerinin bir seçim olduğunu fark etmelerini sağlamak, hayata bakış açılarını tamamıyla değiştirebiliyor. Bana gelen gençlerin birçoğu ruhsal tacizi deneyimlemiş oluyor. Bu deneyim genellikle acımasız, aşağılayıcı olabiliyor ve hayatının arkadaşlık, ebeveynlerle ilişkiler, ders notları ve hepsinden önemlisi de kendine güven konusu gibi birçok yönünü etkileyebiliyor. Günümüzün ruhsal tacizleri, Internet sitelerinde yayınlamak, anlık mesaj, sosyal medya gibi sofistike ve çok yıpratıcı olabiliyor.
SINIRSIZ FIRSATLAR
Koçluk eğitimi alırken çok önemli bir Temel Koçluk Prensibi öğrendim: ” Yanlış” veya “Başarısızlık” diye bir şey yoktur, sadece” Fırsatlar “vardır.
Bunu öğrendiğim andan itibaren gençlerle bir an önce paylaşmak istediğim bir düşünce oldu. Hemen hemen herkes, genç ya da erişkin fark etmeksizin bir çeşit başarısızlık veya yanlış yapma korkusu ile yaşamayı seçiyor. Yanlış yapmanın kötü olduğunu ve bizi başarı ya da mutluluk hedefimize taşımadığını düşünüyoruz. Ben, müşterilerimin her gün farklı seçimlerle yüz yüze geldiklerini ve bazı yaptıkları seçimlerin iyi, bazılarınınsa o kadar da iyi olmadığını fark etmelerini sağlıyorum. Hiç kimse yanlış yapmak için yola çıkmaz. Ancak eğer yaptığımız seçimlerden bir şeyler öğrenir ve daha iyi bir insan olmak için fırsat olarak görürsek, bunun hiç de kötü olmadığını fark ederiz. Bu prensibi gençlerin yaşamlarının bir parçası haline getirmelerine yardım etmek, kendilerini daha iyi hissetmelerine ve daha büyük riskler almalarına da yardımcı olacaktır.
Eğer gençler kendi tam potansiyellerini fark ederek, kendilerinin eşsiz varlıklar olduğunu ve bunu gösterebileceklerini bilerek yetişselerdi dünyamız nasıl olurdu gerçekten merak ediyorum? Bunun da ötesinde eğer gençlerimiz koçluğu küçük yaşlardan itibaren deneyimlerlerse, bunun gücünü anlayacak ve hayatları boyunca Koçluğun Bakış açısını görmek isteyeceklerdir.
Siz koçlar için potansiyel bir müşteri ile ilk karşılaştığınızda ve ona koçluğu bilip bilmediğini sorduğunuzda, cevap olarak “Elbette ki biliyorum, gençken bir koçla çalışmıştım.” cümlesini duymak ne kadar harika olacaktır.
İşte bu yüzden bir koç olarak gençliğe yatırım yapmayı seçtim- Hepimiz için daha iyi bir gelecek yaratacak 🙂
———————————————————————————————————————————————————————–
KAYNAK : CHOICE “The Magazine of Professional Coaching” Dergisi / Volume 5 Number 4
ORJİNAL İSİM : “Creating a Better Future”
YAZAN : Randy Nathan, MSW, PCC
ÇEVİREN : Pelin ADALI – Denge Merkezi İstanbul Eğitim Koordinatörü – Profesyonel Erickson Koçu