Yazan: Pınar Gogulan (Sayı: 2018 / 01 No:24 )
Sevgili Pınar Gogulan tarafından Kuantum Fizikçi Erickson uluslararası eğitmeni Dr. Peter Stefanyi ile gerçekleştirilen ve kaleme alınan bu değerli söyleşiden bazı kesitleri sizlerle burada paylaşmak isteriz. Ancak Yazının tamamını Pozitif Dergisi son sayısında (2018/01) okuyabilirsiniz.
Fizikte tıkandığını hissettiği noktada kuantum fiziğiyle ve öncelikle bireysel hayatında özgürleşen bir bilim adamı Peter Stefanyi… Kuantum teorisinin, bütünsel beyin sistemimizin, ilham veren yaratıcı ve ruhsal yönlerine açıklama getiren tek teori olduğunu söylüyor.
Peter Stefanyi, fizik okumuş ve düşük ısı fiziği konusunda 12 sene araştırmalar yapmış bir bilim adamı. Her gün mikroskop ölçeğinde gizemli kuantum dünyası ile karşılaşmış ve dünyanın çok düşük derecelerde tamamıyla kuantumdan oluştuğunu gözlemlemiş. İngiltere’de bir proje sebebiyle, “Evrenin Karanlık Maddesi’ni de arıyormuş. Sorduğu sorular, onu iş dünyasına ,danışmanlığa, girişimciliğe, yöneticiliğe, doğru getirmiş.” Ama bir şeyler hep eksikti” diyor. 15 sene boyunca olmayan şeyleri ve kim olmadığını araştırmış. En sonunda Dr. Marilyn Atkinson ile tanışmış ve “Dört kadranlı düşünme” isimli eğitimine katılmış. “Bu eğitimle her şey yerli yerine oturmaya başladı. Şimdi her şeyin bir anlamı var ve ben kim olduğumu biliyorum” diyor. Peter’in hepimiz için de mesajları var…
- Bu konuyu hiç bilmeyenler için “Dört Kadranlı Kuantum Düşünme Sistemi’nin ne olduğunu açıklar mısın?
Dört kadranlı düşünme birçok konseptte ve gerçeklikte anlatılabilecek, kullanılabilecek sistematik bir düşünme şeklidir. Ve tutarlıdır. Bir kere bu araçları öğrendiğinde, zihni bilimsel bir araç olarak kullanmak için güçlü bir teknolojiye sahip olursun. Çok düşünen varlıklarız ama hayal de kurarız. Bu sistemde bir düşünme makinası olan zihni üretken ve sistematik bir biçimde kullanmak için kontrol altına alıyoruz.
- Kuantum fiziğini en basit şekilde nasıl tanımlarsın?
Görünenin ardındaki görünmeyen metaforu ile açıklayabiliriz. Kuantum partikül görünenin arkasında garip bir şekilde hareket eder. Kimse bakmadığında buna izin vardır ama perde açılınca ve gözlemci gözlem yapınca bu gözlem kuantum partikülünü yeterli derecede etkiler ki o da gerçek yüzünü gösterir, “rolünü” seçer. Farklı bir parça gibi ortaya çıkar ya da ayrı bir parçacık niteliği olarak gözlemleriz.
Farkındalığımızda olmayan şeyin üzerimizde gücü vardır. Ne zaman farkındalığımızda olursa, o zaman o konu hakkında seçeneğimiz olur.
- …Problemin ötesini görmek için Dört Kadranlı Düşünme Sistemin’de araçlar var mı?
Evet, ben kendimizle başlama yanlısıyım. Dış dünyaya karşı olan davranışlarımız, nasıl kendimizi ortaya koyduğumuz ile ilgili olarak kendi iç problemlerimizin kökteki sebeplerine bakabilirsek ve kendi iç problemlerimizin hakkında net olabilirsek, dış dünyayı da daha doğru sentezleriz. Kendimizle başlamak, kendi iç sorunlarımızın kökteki sebeplerine bakmak iyi bir başlangıç noktasıdır.
- Peki bir anne olarak soruyorum,Dört Kadranlı Düşünme Sistemi ile bir çocuk yetiştirilebilir mi?
Elbette! Dört kadranlı bakış açısı ile birçok realiteye bakabiliriz. Şaşırtıcı, holistik görüntülere ulaşabiliriz ve buna uygun bir şekilde hareket edebiliriz. Çocuk yetiştirmek buna çok iyi bir örnek. Özellikle insanların çocuk için maddesel koşullara odaklanmaya eğiliminin olduğu günümüz dünyasında…
GÖRÜLEN EVRENİN KENDİ AYNASINDAKİ GÖRÜNTÜSÜ
- Kuantum akıl ve kuantum zeka; bunu nasıl açıklıyorsun?
Evrenin gelişimi bizi, hayat ve ölümle ilgili düşünmeye yöneltmiştir. Açık uçlu sorularımıza, beklenmedik cevaplar gelmiştir.
Evren, kendine bizim gözlerimizden bakmaktadır. Görülen, evrenin aynadaki kendi görüntüsüdür. İlişkiler ve simetrilerdir. Hiçlik, hareket ve madde, uzayda ve zamanda evrim oyununu oynamaktadırlar.
Beyinlerimiz atomdan oluşmuştur ve atomlar da atomdan daha küçük zerrelerden meydana gelmiştir. Atomlar ve zerreler, kuantum fiziğinin emirlerine uyarlar. Beyin sistemimiz, istesek de istemesek de beynimize bağlıdır. Yaratıcı olabilir, umulmadık çözümler ortaya koyabilir. Sanat, müzik, kuantum fiziği alanlarında yaratıcı olabilir ve bütün sistemi anlayabilir. Önsezilerimizi kullanmamızı sağlar. Klasik bilgisayarlar bunların hiçbirini yapamaz, neye programlandıysalar onu yaparlar. Kuantum teorisi; bütünsel beyin sistemimizin, ilham veren yaratıcı ve ruhsal yönlerine açıklama getiren ve karşılaştırma yapabilen şu ana kadar ortaya çıkmış tek teoridir…