Makaleler Öneriler

Kelimelerle Koçluk

Yazan: Profesyonel Erickson Koçu, Didem Usta

Kelimelerin gücüne inanır mısınız? Ben oldum olası kelimeleri bir araya getirmeyi, onlardan bir bütünlük oluşturmayı çok severim.

Koçluk” kavramı ile tanışmamla birlikte hayatıma yepyeni kelimeler de giriş yaptı. Yol, yolculuk, değişim, dönüşüm, değerler…vb. gibi halihazırda söz dağarcığımda bulunan ama gerçek anlamlarını yeniden keşfettiğim ve anlamlarının içerisinde saklı o gücü varlığımın her noktasında iliklerime kadar hissettiğim bir süreç yaşıyorum.

Gerek koçluk eğitimlerim sırasında gerek koçluk aldığım ve verdiğim pratiklerimde, bilgi ve uygulamalar ile donatılırken, aynı zamanda dağarcığıma giren kelimelerle ne kadar zenginleştiğimi fark ediyorum.

Koçluk süreci ile birlikte, kendi potansiyelimi keşfedip ortaya çıkarmak, gerçekleştirmek istediklerimi zihnimde kurduğum 10i sistematiğiyle nasıl hayatıma geçirdiğimden bahsetmek istiyorum.

İSTEK: Tüm yolculuğum bir soru ile başladı. Tam da olmasını istediğim şey ne?
Yeniliğe, değişime ve dönüşüme duyduğum şevk ile bütüne hizmet etmek ve anlamlı bir hayat

yaşamak adına girdiğim arayışta sahip olduğum potansiyelleri keşfedebilmek.

Ne istediğini bulduğunda, yolculuğu başlatmış oluyor insan. Bu soruyu sormak ile başlıyor her şey. Çoğumuz ne istemediğimize dair kitap bile yazabiliriz, ama ne istediğimizi netleştirmek işin en zor ama en önemli adımıymış.

“Kim olursan ol, ne yaparsan yap, bütün yüreğinle gerçekten bir şey istediğin zaman, evrenin ruhunda bu istek oluşur.” Simyacı, Paulo Coelho

İFADE: İstediklerim benim için ne ifade diyor?
Koyduğum bu niyeti dile getirdim, kulağım işitti. Kelimelere döktüm, gözüm gördü. İşittiklerim ve

gördüklerim bir his yarattı, kalbim anladı. O hissin peşinden gittim, hayal ettim ve zihnim yarattı.

İstediğin her ne ise, onu ifade ettiğinde, tüm duyularınla hissettiğinde ve etrafındaki kişiler ile paylaşmaya başladığında sistem o isteği gerçekleştirmek için çalışmaya başlıyor. Karşına tüm fırsatları çıkarmaya ve yolculuğuna eşlik edecek kişileri teker teker hayatına sokmaya başlıyor. Sadece zihninde olan o istek, artık somut olarak kendini yaratmaya başlıyor.

““Herkes kendini ifade etmek için kelimeleri kullanıyordu. Ben hariç. Ve eminim ki tüm bu insanlar kelimelerin gücünün farkında değildi. Oysa ben farkındaydım. Düşüncelerin kelimelere ihtiyacı vardır. Kelimelerin de sese.” İçimdeki Müzik, Sharon M. Drape

İMGE: İsteğimle ilgili gözümün önüne gelen görüntü nedir?

Zihninde tasarladığın o isteğin şimdi bir hayale ihtiyacı var. İnsan hayal etmediği, düşünü kurmadığı bir şeyi gerçekten isteyip istemediğini asla bilemiyormuş. Diyelim ki, her şeyin mümkün olduğu bir zaman diliminde isteğim gerçek oldu, nasıl hissederim acaba?

Gerçekleştirmek istediğin o şey senin için her ne ifade ediyorsa, onu zihninde bir kere imgelediğinde, onun gerçekleşebileceğine dair bir inanç oluştur insan. Hayal edebiliyorsam neden gerçek olmasın ki?

“Ne görmek istediğiniz imgedir ne de duymak istediğiniz şarkı. Gözlerinizi kapatsanız da gördüğünüz imge, kulaklarınızı tıkasanız da duyduğunuz şarkıdır güzellik.” Ermiş, Halil Cibran

İNANÇ: Gerçekleştirmek istediklerime ne kadar gönülden bağlıyım?

Kişinin gerçekleştirmek istediklerinin önündeki en büyük engel, sahip olduğu veya farkında olmadan satın aldığı inançlarıdır. İstediğin o şeyi imgelediğinde ve gözünün önünde canlandırdığında, “neden olmasın” diyen insan, hemen başlıyor, olmaması için gereken nedenleri sıralamaya. Aslında doğru soru, gerçekleştirmek istediğim o şeyi mümkün kılmak için hangi pozitif inançlara sahip olmam gerekiyor ya da hangi inançları çürütmem gerekiyor?

Artık vazgeçip ayrılmam gereken, bana hizmet etmeyen inançlarımla vedalaştıktan hemen sonra istediğimi somutlaştırmam ve bir hedefe yönlendirmem gerektiğini anlıyorum.

“İnsanı ayakta tutan, iskelet ve kas sistemi değil; prensipleri ve inançlarıdır.” | Albert Einstein”

İSABET: İstediklerimi gerçekleştirebilmek için neler yapmalıyım? Hedefim ne?

Ulaşmak istediğin tam olarak ne ise, onu navigasyona girdiğin bir adres gibi netleştirmek ve somutlaştırmakmış önemli olan. Yapmak istenilen şeyi net olarak tanımladıktan ve gerekli analizleri yapıp ölçülebilir olduğunu anladıktan sonra, o şeyin ulaşılabilir ve gerçekçi olduğuna dair kanaatlerin oluşuyor. Artık geriye sadece zamanı planlamak kalıyor. Yani kısacası, sadece istiyorum ve hayal ediyorum yetmiyor.

“Hedefiniz ay olsun. Iskalasanız bile yıldıza isabet ettirebilesiniz.” — W. Clement Stone

İCRAAT: Hedefime ulaşabilmek için hangi adımları atmaya ihtiyacım var?

Yaşamımızın pek çok zaman diliminde, sadece harekete geçmediğimiz için yanıp sönen kaç hayalimiz, gerçekleştiremediğimiz kaç hedefimiz var acaba? Bazen atacağımız o ilk adım, o ateşi yakan ve alevlendiren bir kibrit gibidir. O kibriti çakmadığımız her durumda, icra edemediğimiz çokça plan ve aksiyon, zihnimizin bir köşesindeki odada sakince gerçekleştirilmeyi bekliyor.

Peki, o ilk adımı atabilmek için neye ihtiyacım var?

İTİMAT: Bu yolculukta kendime ne kadar güveniyorum?

O kibriti çakmak, ne kadar emniyetli? Ateşle oynamak tehlikeli eninde sonunda. Ya yanlış bir yeri ateşlersem, yanıp kül olursa hayallerim? Kendi yolculuğumda fark ettiğim ve çokça gözlemlediğim kritik noktalardan biri burası galiba. Niyetine, hedefine, inançlarına, emeklerine, sezgilerine, kısacası kendi bütünlüğüne itimat etmek. Her ne olursa olsun, güvenli bir yolculuğa çıkabilmek için gerekli tüm tedbirleri almak ama günün sonunda yola çıkma cesaretini gösterebilmek.

“Kendine güvenmek, başarının birinci şartıdır. (Emerson)”

İRADE: İsteğimi gerçekleştirme yolunda davranış ve kararlarımın sorumluğunu ne kadar alıyorum?

“Amacın gücü” olarak da tanımlanabilir irade. Kişinin düşündüğünü gerçekleştirmesine olanak sağlar. İrade sağlam olduğunda adete itici bir güce dönüşür, insanın olmasını istediği ve inandığı şeyi gerçekleştirmesi kaçınılmaz olur. Her türlü şart ve durumda, amacına giden yolda sağlam adımlarla ilerlemesini sağlar.

İSTİKRAR: Eylemlerimi kararlılıkla nasıl sürdürebilirim? Beni yolda ne tutar?

Bazen bir his, bazen işte o gözümüzün önünde gelen imgeler. Bazen motivasyon bazen de amacımın gerçekleşmesi durumunda elde edeceğim ödül. Beni yolda tutacak şey her ne ise onu bulmak, zaman zaman da onu tazelemek, sarf edilen çabanın sürdürebilirliğini sağlamak adına çok önemli. Zihin rahatlığı ve konforu seviyor. Konforundan vazgeçmemek için çabayı sabote ediyor. Hayatımızda hep başlayıp da yarım bıraktığımız devamını getiremediğimiz ne kadar çok eylem var. Peki ne yapmak lazım? Kendimize sürekli isteğimizi gerçekleştirmenin bizim için neden önemli olduğunu ve hangi değerlerimize hizmet ettiğini kendimize hep hatırlatmak.

İÇSELLEŞTİRMEK: Eylemlerimizi ne kadar özümsüyorum?

Bir eylemi içselleştirmek, o eylemi varlığının önemli ve daimî bir parçası haline getirmek ve onu tamamı ile özümsemektir. O eylemin altında yatan içsel motivasyonu, düşünce yapısını, inancı ve değerleri hayatının bütününe geçirebilmektir. Yapmak boyutundan olma boyutuna geçiştir.

İşte “Koçluk” tüm bu kavramları ve çok daha fazlasını deneyimleyebileceğimiz ve yaşamımızda uygulayabileceğimiz bir olgu. Koçluk alırken de icra ederken de hayatımızı zenginleştiren, yepyeni yetenek ve beceriler geliştiren, her seans sonrası kişiyi dönüştüren bambaşka bir yolculuk. Ben bu yolculuğa çıkmaya karar verdiğim günden beri, bu kelimeleri hayatıma yansıtmayı ve yolculuğun keyfini çıkarmaya niyet ettim.