Makaleler

TÜRKİYE VE DÜNYADA – İŞ DÜNYASINDA KOÇLUK

DR. ZERRİN BAŞER, PCC

Makale, Lavisio Kurumsal Gelişim Merkezi tarafından çıkarılan; NV n-vision Eğitim ve  İnsan Kaynakları Dergisi’nin Eylül-Ekim 2013 sayısında yayınlanmıştır.

 

Koçluğun günümüzde çok popüler olmasının önemli sebeplerinden biri, giderek dünyada koçluk mesleğinin yaygınlaşıyor olması ve ihtiyacının artıyor olmasıdır. Bir mesleğin yaygınlaşmaya başlaması bir yandan olumlu olmakla birlikte, eğer bu meslek eğitimi bir üniversitenin içinde değil, üniversite dışında farklı birçok kurum ve eğitim ile gerçekleşiyorsa; o zaman maalesef birilerinin, adı eğitim olan ama gerçekte, gerekli profesyonel kriterleri sağlamayan bir eğitim sürecinden geçerek, kendilerini o mesleğin yetkin kişisi olarak ilan etmelerini de çok daha kolay bir hale getirmektedir.

images (4)

 

Bugün Avrupa Birliği, koçluk mesleğini meslek standartları içine almış ve yakın zamanda Türkiye’de de koçluğun bir meslek olduğu mesleki standartlar ile onaylanmıştır.

Koçluk;  insanların kendi potansiyellerini, kapasitelerini, geçmişten bugüne getirdikleriyle, bugünden geleceğe yönelik olarak; odaklı, farkındalıklı, bütünsel ve sistematik yaklaşımlarla ve sonuca yönelik kullanmalarını destekleyen bir yol arkadaşlığı sürecidir. Bir kişinin böyle bir yol arkadaşlığını yapabilmesi için her şeyden önce bunu yapabilecek yetkinliğe sahip olması gerekmektedir.  Koçluğun temeli iyi dinlemek ve güçlü soru sormaktan geçer sadece bu iki temel yetkinliği kazanmak için kişinin “yargı”, “tavsiye” ve yorum yapma” gibi pek çok eski alışkanlığını koçluk yapmak üzere terk etmesi gerekir.

ICF “Uluslar arası Koçluk Federasyonu”  akredite Koçluk eğitimleri, belli eğitim saatini ve süreçlerini içeren sistemleriyle, bu çerçevede yetkin koçların yetişmesini sağlamaktadır. Erickson Coaching International “Koçluğun Sanatı ve Bilimi Sertifika Programı” – Çözüm Odaklı Koçluk Eğitimi toplam 128 saat süren 4 Modül yüz yüze eğitim, pratikler ve süpervizyonları kapsayan 7-8 aylık eğitim ve sertifikasyon süreci çalışmalarıyla ortalama bir yıllık sürece yaygın olarak verilmektedir. Eğitim, bilgiyi deneyime dönüştürme sürecini desteklemekte ve çok ciddi çalışma ve emek ile yetkinlik kazanmayı kapsamaktadır. Ancak koçluk eğitiminin en önemli temel noktalarından biri, bu mesleği hakkıyla yapabilmek üzere kişinin, başlangıcı olan ama sonu olmayan bir eğitim yolculuğuna çıktığını baştan kabul etmesidir.  Dolayısıyla konusunun insan olan ve insanın bu yaklaşımlarla kendi potansiyelini ortaya çıkarmasını destekleyen bir süreçte takdir edilmelidir ki, gerekli kriter ve yetkinlikleri yerine getirmeden bu mesleğin ünvanını almak yeterli değildir.

Erickson koçluğu, dünyada en fazla üyesi olan ICF “Uluslar arası Koçluk Federasyonu” tarafından akredite edilmiş bir koçluk okuludur. Ayrıca Erickson koçluk okulu, Türkiye’de ve dünyada, bu okuldan mezun her kişinin ICF akreditasyonlu bir koç olarak kendi akreditasyonunu tamamlamasını ve dünyada, akredite bir koç olarak bu mesleği yapabilmesini destekler. Bu çerçeveden baktığımızda, koçluk mesleği belli bir eğitim programından geçen koç adayının çok ciddi odaklanma, çalışma, bilgiyi alıp sentezleme, koçluk alma ve yapma ve koçun öncelikle bu işi yapabilme noktasında kendi değişim, dönüşüm ve potansiyelini harekete geçirmesini gerektiren meşakkatli bir süreçtir.  Erickson International Türkiye Temsilcisi Denge Merkezi, Erickson koçlarını birçok eğitimle de, sürekli eğitim, gelişim ve öğrenme anlamında sürekli desteklemektedir.

“İş dünyasında neden koçluk giderek daha önemli bir noktaya gelmektedir?”

creation_of_adam

Bugün iş dünyasında özellikle yönetsel pencereden bakıldığında yöneticilerin koçluk yetkinliğine sahip olması, en azından çalışanlarına koçluk bakış açısına sahip yöneticiler olarak yaklaşmaları beklenmektedir.  Bu durum batı dünyasında, özellikle Kuzey Amerika’da uzun zamandır önemli bir gündemi teşkil ederken, aynı şey Türkiye’de de belli bir noktaya gelmeye başlamıştır.

Geçmişten günümüze yönetsel bakış açısında ortaya çıkan değişim gereksinimi “bu böyle yapılır, bunu böyle yap” diyen, birisine ne yapması gerektiğini söyleyen bir yönetsel anlayışın yanı sıra özellikle bizim toplumumuzda görünen;  hiyerarşik, ebeveyn- çocuk iletişim stili yerine “soru soran”, “düşündüren”, “bulduran” ve “kendi sorumluluğunu içsel motivasyon” ile harekete geçiren bir yönetsel yaklaşımı zorunlu hale getirmektedir.  Bir sorun olduğunda  “ben de topu bir üst yönetime atarım. Problem onun, o çözsün” diyen, kendi yetkinliklerini ortaya koymaktan çekinen, kaçınan ve aynı zamanda çözümü bir başkasından bekleyen,  “bana söyleneni yaparım” ya da “benim sorumluluğum değil, yapmayayım” anlayışına sahip iş bakış açıları ve yaklaşımları ile 21.yy iş hızının, verimliliğinin ve gereklerinin artık yakalanamayacağı aşikârdır.  Bu nedenle günümüzün insanı, artık giderek teknoloji ile birçok şeyi kolaylaştırırken, aynı zamanda, kendi içinde çok daha karmaşık kapasiteleri ve daha güçlü ve farklı beyin yapılarını kullanabilme potansiyelini de geliştirmektedir.  İnsanoğlunun günümüzdeki gelişmişlik düzeyi artık gerçek anlamda bir konuya odaklanıp, bir soru ya da konu etrafında düşünerek, yerine göre daha farklı çözümler üretebilmeyi yerine göre yaratıcılık potansiyelini harekete geçirebilmeyi ön plana çıkarmaktadır.

Buradan hareketle iş dünyasında koçluğun en önemli yerlerinden biri; herhangi bir konuda kendi cevabını bulabilen ve böylece de kendi sorumluluğunu üstlenmek üzere içsel motivasyonunu harekete geçirmiş insanların olduğu ve çalışanların bu anlayışla hareket ettiği bir iş düzeni ve çalışma anlayışını başlatmak ve geliştirmektir.

Dolayısı ile yöneticiler çalışanlara;
“Sen burada daha farklı ne düşünebilirsin?”
“Senin bunun için önerin ne olabilir?” 

gibi sorularla yaklaşmaya başladıklarında, belki çalışanın daha önce böyle düşünme alışkanlığı olmadığı için cevabı o an olamazken, bir süre sonra bir çok noktada karşısındaki kişiye bir şey sormak yerine çözüm getirip “ben bunu böyle düşündüm, siz ne dersiniz?”  diye onay almak ve ileriki süreçlerde onay almadan da işleri yürütür hale getirebilme bakış açıları gelişecektir.

Ayrıca herkesin çok hızlı yaşadığı ve zamana ihtiyaç duyduğu bu dünyada koçluk, zaman kazanımının yanı sıra çok ciddi bir verimlilik artışına neden olmaktadır. Dünyada yapılan çalışmalar koçluğun kurumsal verimlilikteki ekonomik katkılarını çok net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Yine, 21. Y.Y., insanların kendi farkındalıklarını ortaya koydukları ve değerlerine odaklandıkları ve değerlerinden hareketle,  kendi süreçlerini, yaşam alanlarıyla, gelecekte yapmayı planladıklarıyla hizaladıkları bir bakış açısı ile herkesi yüz yüze getirmektedir.  Dolayısıyla koçluk aynı zamanda kişinin yaşamda ne istediğine ne istemediğine, neyi nasıl yapacağına odaklanmasının sağlayan, bütün bunları yaparken kendi değerleriyle ne kadar uyumlu olduğunu fark ettiren, iş ve özel yaşam ile yaşamın diğer alanları arasında dengelerini kurmasını sağlatan bir süreçtir. Kurumsal alanda ise kurumun değerleriyle ve büyük resmiyle ve çalışanların değerleri ve resminin birbiri ile uyumlu olması önemlidir. Koçluk bu noktada şirket-kurum ve çalışanların uyumlanması ve ortak değerler yaratması konusunda da alan açan, farkındalık yaratan etkili bir araçtır.