Koçluk ile ilgili düşüncelerimi yazıya dökme işime, önce diğer Profesyonel Erickson Koçu arkadaşların yazılarını okuyarak başlamak istedim. Ve yazılanların birçoğunun, yazan kişilerin koçlukla ilgili fikir sahibi olmadıkları dünlerinden, koçluğu hayatlarının önemli bir yerinde konumlandırmış oldukları bugünlerine kadarki olan yolculuklarını içerdiğini fark ettim. Koçluğun, kendi hayatlarını nasıl olumlu yönde dönüştürdüğünün deneyimiyle, sadece ve sadece başkalarının da bu deneyimi yaşayabilmesi arzusunun yazı olmuş halleri aslında her biri. Sonra kendime “Nedir bu arzunun arkasındaki destekleyici?” diye sorduğumda; tüm koçlardaki ya da koçluk alan kişilerdeki ortak kaynak belirdi:
Bana iyi geldi; sana da iyi gelsin!
Çünkü hepimiz memnun kaldığımız ürün ya da hizmetten başkalarının da yararlanmasını isteriz ve sevdiklerimize anlatırız. Koçluk alanında uzmanlaşmış ya da hayatının bir döneminde koçluk almış kişilerin koçluğu başkalarına anlatma çabalarını ve tutkularını tetikleyen şey de koçlukla birlikte kendi dönüşümlerine, yaşadıkları olumlu deneyimlere şahit olmalarıdır. Bu deneyimi sevdikleri de yaşasın isterler. Ve hatta, sanırım bugüne kadar hiçbir meslek ya da uzmanlığın, uygulayıcıları tarafında bu kadar sahiplenildiğini; eşe, dosta, tanışıklara bu kadar anlatılmak istendiğini görmedim diyebilirim. Koçların ve koçluğu deneyimlemiş kişilerin, koçluğun ne olduğunu başkalarına anlatmalarındaki gayret, tutku ve sevgi; bu soyut kavramları görünür hale getirecek kadar güçlüler!
Ben de koçluk hikayesi 6 yıl önce “koçluk alan” kişi olarak başlamış, sonrasında kendini Uluslararası Erickson Koçluk Okulu’nun “Koçluğun Sanatı ve Bilimi” eğitiminde bulmuş bir kişi olarak; bu yazımın etki kitlesinin, hali hazırda koçluk ile tanışmış, koçluğu bilen kişiler değil; koçluğu hayatına dahil etmek üzere olan kişiler olmasını hayal ediyorum. Bu sebeple;
Sevgili koçluğun ne olduğunu merak eden arkadaşım, bu yazı senin için! Senin, düşüncelerini düşünmene, duygularını duymana, söylenenleri söyleyerek algılamana, algıladıklarının kendi yaşanmışlıkların ile sınırlı ve tutarlı olabileceğini anlamana destek olabilmek için. Bunların hepsini yapabilmeye muktedir olanın da sınırsız kaynaklara sahip olan “kendin” olduğunu fark edebilmen için!
“Koçluk neyle ilgilenir?” ile başlayalım dilersen. İnsan biyo-psiko-sosyal bir varlık olarak kabul edilir. Biyolojik bütünlüğümüz ve esenliğimizin iyiliğini doktorlar destekleyebiliyorken, psikolojik bütünlüğümüze ve esenliğimize ise psikiyatrist ve psikologlar yardımcı olabiliyorlar; sosyal bütünlüğümüz ve esenliğimiz ile ilgilenen alanlardan biri olarak da koçluğu düşünebilirsin.
- Geçmişte yaşadığın olumlu bir deneyiminin üzerine düşünerek, bugününü ve yarınını nasıl olumlu yönde şekillendirebileceğini görmek istersen?
- Negatif bir duygunu ya da davranışını ne şekilde dönüştürebileceğini görmeyi deneyimlemek istersen?
- Yapmak istediğin bir şeye başlarken, “harekete geçme” cümlenin ne olduğunun, bütün sürecine etkisini görmek nasıl olur mesela?
- Bedenindeki kasların hiçbir şeyi unutmadığını ve ne sorsan sana doğru söylemek için zihnine amade olduğunu görmek?
- Yanıtını aradığın bir sorunun cevabını, belki de birlikte zaman geçirme ihtimalinizin dahi olmadığı, rol model aldığınız kişilerden -kendi söylediklerinizle- dinleyebilmek ister misin?
- “Hayatımdaki hiçbir şeye yetişemiyorum” “Bunu/şunu yapmaya vakit bulamıyorum” dediğin bir noktada, yeni bir planlama için “acil/önemli uygulamasını” denemek kolaylaştırabilir mi hayatını planlamayı?
- Bir konuyu öğrenmeye, bir konu hakkında gelişmeye karar aldın, ileride yaşanacakları şimdiden deneyimlemek, yaşanmasını istemediklerini şimdiden dönüştürmek ister misin?
- Herhangi bir davranışını değiştirmek için hangi değerine bakmanın yararlı olabileceğini; kazanmak istediğin beceri için “kim” olduğunun önemini fark etmek ister misin?
Bu sorulardan birine ya da bazılarına “evet” diyorsan, “bize iyi geldi, sana da iyi gelsin!”
Sevgiler
Profesyonel Erickson Koçu
Umut Sakarya
