İnsan Kaynakları Uzmanı ve Profesyonel Erickson Koçu Sebile Yavuz’un Perspektifiyle Birleşen Hayat Yolculuğu
15 yılı aşkın süredir insan kaynakları alanında farklı sektör ve organizasyonlarda deneyim kazanmış bir profesyonel olarak, işimin merkezinde hep insan oldu. Bugün, şirket kültürü olarak “insana değer ve insana saygı” yaklaşımını benimsemiş bir Japon şirketinde çalışıyor olmak, bu bakış açımı daha da geliştirmemi sağladı.
Geçtiğimiz yıl, bu yaklaşımımı daha da derinleştirecek harika bir yolculuğa çıktım. Hayatımın yapı taşlarını daha farkında olarak oluşturmamda bana rehberlik eden Erickson Koçluk Eğitimi ile yollarımız kesişti. Bu eğitimle birlikte, hem bireysel gelişimimde hem de kurumsal kimliğimde önemli bir dönüşüm süreci başladı. Eğitimin ilk dersinde Zerrin hocamızın Erickson prensiplerini anlattığı an, en doğru yerde olduğumu anladığım an oldu. Erickson koçluk ekolünün her insanın tam ve bütün olduğunu ve kişinin, o anda içinde bulunduğu her duruma yönelik çözüm, yöntem ve yaklaşımı ortaya çıkarabileceği potansiyelinin bulunduğunu baştan kabul eden yaklaşımı beni derinden etkiledi. Erickson’un insanın kendi potansiyelini ortaya çıkararak bu potansiyeli yaşamına davranışsal olarak yansıtmasını ve güçlü yanları ile birlikte geliştirmesi gereken yanlarını da fark etmesini sağlayan pek çok araç ile yaşam yolculuğunu daha anlamlı hale getiren bir koçluk modeli sunması benim için çok anlamlıydı.
Erickson koçluk yaklaşımı bana; sadece dinlemeyi, anlamayı ve farkındalık yaratmayı değil, aynı zamanda potansiyele odaklanmayı ve stratejik düşünmeyi içeren güçlü bir iletişim modeli sundu.
Koçluk becerilerinin bireysel ve kurumsal hayatıma katkılarını da fark ederek yolculuğuma devam ediyor olmak çok keyif verici.
Erickson’un çözüm odaklı yaklaşımı, kişileri yargılamadan, güçlü sorularla düşünmeye teşvik eden bir yöntem olması dinleme ve empatik iletişim becerilerimi belirgin şekilde geliştirdi. Özellikle çözüm sunan değil, çözüm ortaya çıkaran bir tutumla hareket etmeye başladığımı fark ediyorum.
Kurumsal Koçluk Uygulamaları:
Ekip Liderleriyle Başlayan Bir Dönüşüm Yolculuğu
Fark ettiklerim ve öğrendiklerim o kadar değerliydi ki bunları başkaları ile de paylaşırsam çoğalır ve ben de bu dünyada bu şekilde iz bırakabilirim heyecanıyla çalıştığım şirkette kurumsal koçluk projesinin başlamasına liderlik yaptım.
İlk etapta, bire bir seanslarla ekip liderlerimizle çalışmalara başladım. Bu görüşmelerde ekip liderlerimizin yaşadığı ortak yönetimsel zorluklar öne çıkıyordu:
-
Kendi ekipleri üzerinde otorite kurmakta zorlanma,
-
Etkili iletişim eksiklikleri,
-
Şirket kurallarının uygulanmasında dirençle karşılaşma gibi konuları görüştük.
Bir koç olarak, onları yargılamadan dinledim ve onlara güçlü sorular sorarak farkındalık kazandırmaya çalıştım. Kendilerinin farkında olmadıkları güçlü ve geliştirmeleri gereken yönlerini fark ettikleri anlarda yaşadıkları şaşkınlıklara tanık olmak, henüz yolun çok başında olan bir koç olarak beni çok mutlu etti. Özellikle tanık olduğum bazı anlar çok özeldi. Görüştüğüm çalışma arkadaşlarımdan bir tanesi kendisini genel olarak mutsuz hissettiğini ve bunun nedenini bilmediğini anlatmıştı. Seansın ilerleyen dakikalarında kendi yaşam çemberini incelerken gözleri mutluluktan dolmuştu. Şaşkınlıkla, ”Ben bu kadar güzel ve tatmin dolu bir hayatım olduğunun hiç farkında değildim. İşte sahip olduğum hayat önümde bir bütün olarak duruyor. Ben nasıl mutsuz olabilirim ki? Bu çok saçma. Artık bunun her zaman farkında olacağım, neredeyse ağlayacağım” sözleriyle yaşadığı şaşkınlığı ve mutluluğu çok net ifade etti.
Bir diğer çalışma arkadaşım yaşam çemberine baktığında onu en çok mutsuz eden durumun kendisine zaman ayıramaması olduğunu fark etti. Kendisiyle vakit geçirmekten aslında çok mutlu olduğunu ancak hayat telaşı içerisinde buna zaman ayıramadığını ve artık vazgeçtiğinin farkına vardı. Görüşmemizin ilerleyen dakikalarında gün içerisinde kısa da olsa kendisine zaman ayırabileceğini ve bu kısa zaman dilimlerinde neler yapmak istediğini heyecanla belirledi. Görüşmemizin sonunda aslında bunun mümkün olabileceğini anladığını söyledi. Bu anlar, bir koç olarak benim çok mutlu olduğum zamanların arasında yerini aldı.
Kurumsal kimliğim gereği yapmış olduğum görüşmeleri yalnızca koçluk şapkasıyla değerlendirmedim elbette. Bir koç olarak sahip olmamız gereken gizlilik prensibini göz önünde bulundurarak, bu kez insan kaynakları uzmanı kimliğim ile bu sorunlara yapısal ve stratejik çözümler geliştirmek üzere harekete geçtim. Departman yöneticilerine ekip liderlerini destekleyebileceği alanları anlattım ve birlikte çözümler bulmak için çalışmalara başladık.
Bu iki uzmanlık alanının sinerjisi, ekip liderlerimiz üzerinde hem güven hem de gelişim odaklı bir alan yarattı. Görüşmelerin sonunda aldığım geri bildirimler, yalnızca kişisel farkındalığın değil, liderlik becerilerinin de güçlenmesi yolunda adımlar attıklarını bana gösterdi.
Şu an bu projeye hem ben hem koçluk alan ekip lideri arkadaşlarım heyecanla devam ediyoruz.
Koçvari Yaklaşım ile Güçlenen Liderlik ve Organizasyonel Dönüşüme Katkısı
Şirketimizde başlamasına liderlik ettiğim bir diğer proje de; Şirket Yöneticileri İçin Koçluk Projesi oldu. Günümüz iş dünyasının getirdiği yenilik ve değişimlere öncelikle şirket yöneticilerinin hızlı bir şekilde adapte olmaları ve ekiplerini yönetirken ve onlara liderlik ederken koçvari yaklaşımı öğrenerek uygulamaları gerektiğinin çok farkındayım.
Sadece yönetsel becerilerin değil, aynı zamanda insan odaklı liderlik anlayışının başarıyı getireceğine inanıyorum.
Bu çerçevede şirket yöneticileri için koçluk çalışmaları yapılmasının önemini üst yönetime anlattım ve onların onayını alarak bu yılın başı itibariyle bu projeyi de hayata geçirmiş olduk. Şirket yöneticilerinden koçluk görüşmelerine zaman ayırarak bu profesyonel hizmeti almak isteyenler ile projeye devam ediyoruz. Dışarıdan bir profesyonel koç şirketimize gelerek yöneticilerimize yolculuklarında eşlik ediyor. Proje tamamlandığında şirketimizde etkili kurumsal bir dönüşümün başlayacağından hiç şüphem yok.
Hem ekip liderleriyle yaptığımız şirket içi koçluk çalışmalarının hem de şirket yöneticilerimizin bir kısmının aldığı profesyonel koçluk desteğinin şirketimizin organizasyonel dönüşümünü beraberinde getireceğine inanıyorum.
Kurum Kültürü ile Uyum ve Yönetimin Desteği
Şirketimizin Japon kültürüne dayalı yönetim anlayışı, koçluk yaklaşımıyla doğal bir uyum gösteriyor. “İnsanı anlamak, bunun için insanları etkili dinlemek, sürekli gelişimlerini desteklemek ve güvene dayalı ilişkiler kurmak gibi ilkeler, hem koçluk uygulamalarının hem de insan kaynakları stratejilerimizin temelini oluşturuyor. Şirketimizin üst yönetim ekibinin bu sürece olan desteği, koçluk uygulamalarının yaygınlaşmasına önemli katkı sundu.
İlerleyen dönemde bu çalışmaları ekip liderlerinin ötesine taşıyarak, beyaz yaka çalışanları da kapsayacak şekilde genişletmeyi hedefliyoruz. Amacımız, organizasyon genelinde farkındalığı yüksek, çözüm odaklı düşünen ve iletişim becerileri güçlü çalışanlarımızın sayısını artırmak.
Koçlukla Gelişen İnsan, Güçlenen Kurumsal Organizasyonlar
Koçluğun, sadece bireysel bir gelişim aracı değil; aynı zamanda organizasyonel kültürün dönüşümüne hizmet eden stratejik bir yaklaşım olduğunu yaşayarak gözlemliyorum. Bu sebeple kendimi çok şanslı hissediyorum.
Erickson Koçluk Eğitimi sayesinde edindiğim beceriler, yalnızca kişisel farkındalığımı artırmakla kalmadı; kurum içinde daha derin dinlemeyi, ihtiyaçları doğru analiz etmeyi ve kalıcı çözümler için nelere ihtiyaç olduğunu anlamamı mümkün kıldı.
Bugün, hem bir İK profesyoneli hem de bir koç olarak yürüttüğüm çalışmalar, şirketimizin insan odaklı yaklaşımını daha da güçlendiriyor. Bu yolculuk bana insanla çalışmanın ne kadar anlamlı ve gelişime, değişime açık bir süreç olduğunu gösteriyor. Önümde uzun bir yol olduğunun farkındayım. Kendimi sürekli geliştirerek önce kendime, sonra da çevremdeki tüm insanlara fayda sağlayan biri olmamın mümkün olduğunu görüyorum ve bu hayat yolculuğumu daha değerli kılıyor.
Yazan: Sebile Yavuz
Profesyonel Erickson Koçu – IK Profesyoneli
