Derleyen: Banu AKGÜN, PCC
Orhan Bursalı bu bir biyografi değil, keşif sürecinde bir adamı anlatıyorum demiş ve eklemiş: “Bu kitap meraklı okura bir taşla 2 kuş sunuyor: Hem Aziz Sancar’ı olayların içinde tanımak hem de yaptıklarını öğrenmek.
Bence az söylemiş; çok kuş var bu kitapta.
Ama önce şunu söylemek istiyorum. Kitapta çok güçlü bir anlatım coşkusu var, Orhan Bursalı büyük keyifle yazmış, zaten bunu da ifade etmiş. Kendisine hem üslubu hem de bu kitabı yazdığı için sonsuz teşekkürler. Ben de müthiş bir coşkuyla okudum. Neden mi? Çünkü gerçek.
Ortaya konan bu adanmışlık gerçek. Sanki Aziz Sancar’ın yaşamına şahit oldum gibi hissettim. Şimdi farkediyorum da bunun çok önemli bir nedeni var. Ben bu gerçek adanmışlığa Dr. Marilyn Atkinson ile, Dr. Zerrin Başer ile, Serra Çınar ile şahidim.
Kitaba gelecek olursak, nelerdir derseniz bu kuşlar;
- İlki Aziz Sancar’ın çok net söylediği;
Çok odaklanmam gerekiyordu öyle yaptım
sözüdür. Bu benim için ve tanıdığım bir çok insan için çok şey ifade ediyor. Bu çok temel bir söylem. İnsanın tüm yaşamını, tüm yaptıklarını şekillendirdiğini fark ettiğinizde çok şey farkediyorsunuz.
- Sonra ne kadar da meraklı olduğunu ve merakının şeklini ve boyutunu anlıyorsunuz. Ve, hep şu soruyu sormuş: “Nasıl?”
Çok çalışıp Nobel’i alacağız diyen asistanına “Araştırmalarımızı Nobel için yapmıyoruz. Ben sadece meraklıyım, bir şeyleri keşfetmek istiyorum. Nobel için araştırma yapacağım demeyin, insanlık için, toplum için bir şeyler yapacağım deyin” diyor.
- Ayrıca öğrendiklerinin bütünle, sistemle bağını da merak ediyor, onları da araştırıyor. Nasıl sorusuyla birlikte hep daha da derini keşfetmeyi seviyor, azim ve kararlılıkla araştırmalarına devam ediyor. Çok güçlü bir çalışma ahlakı diye tanımlıyor Orhan Bursalı.
Aziz Sancar, bir bilim insanının 3 temel özelliği olmalı demiş:
Bilgiye dayalı yaratıcılık, sıkı çalışmak, başarısızlık karşısında direnmek.
Bunların tam olarak ne demek olduğunu kitapta çok iyi anlıyoruz.
Mesela, başarısızlık karşısında direnmek ne demek? Bir insan hücresinde olan 100’e yakın temel reaksiyondan (Sancar’ın İkili Kesim – Onarım 1 adını verdiği) bir tanesinin nasıl gerçekleştiğini araştırıyorsunuz diyelim, binlerce deney yapıyorsunuz, aylar, yıllar geçiyor ve siz hala ilk günden beri sorduğunuz bu nasıl oluyor sorusuyla merakınızı hep taze tutarak, büyük bir ciddiyetle mikro dünyada araştırmalar yapıyorsunuz, ne keşfedeceğinizin merakıyla.
Ve diyor ki,
Nobel almak güzel ama ondan daha da güzel şey Nobel’i almaya giden yol ve yapılan keşiflerdir.
Hepimize ilham ve esin kaynağı olduğunuz için çok sevgili öğretmenlerime, yaşamını insan ve insan gelişimine adayan herkese, Kıymetli Aziz Sancar’a sonsuz teşekkürler.