Diğer Makaleler Öneriler

Evrende varolan herşeyle bağ kurmak…

Yazan: Profesyonel Erickson Koçu, Tuğçe Barış

Bu evrende tüm canlılar bir dans halinde, görüyor musun? Arıların çiçekle ilişkisi, rüzgarın yaprakla ahengi, denizin dalgayla uyumu, insanın kalbiyle eşsizliği ve daha nicesi… Şimdi bir an için o dansın içinde olduğunu düşünsen senin bu evrende dansın neye benziyor? Farklılıklarımızın oluşturduğu bu evren de yolculuğumuz büyük. Dokunduğun, hissettiğin, kokladığın, duyduğun ve gördüğün herşeyin ötesinde bir “SEN” varsın.

SEN’i nasıl tarif edersin? Varsayalım bir çiçeksin evrene hangi kokuyu yaymak istersin? Bu sorunun cevabı senin içinde nasıl deneyimlemek istersen, bu yol senin bağlantıları kurduğun eşsiz bir yol… İnsanın evrende yolculuğu boyunca deneyimleri, kazanımları, hikayeleri, hatıraları ve yeni açılan kapıları var. Aslında bugün var , şu “an” var ve bu “an” içinde bağlarımız. Şu an da atan yüreklerimizin birliği var.

Hepimizin kendiyle tanışma yolculuğu var. Bu yolculukta kurduğumuz bağlar ve bu bağların bir hikayesi , yaşanmışlıkları ve yaşayacakları var. Yaşam bu “an” kesitiyse tam da bu “an” da hangi bağları kuruyor ve deneyimliyorsunuz? Bu soru bana her gün doğan güneşin hikayesini anımsattı. Evrende sonsuz ısı kaynağı güneş yaşamda tüm değişimlerin içinde her yeni gün yeniden doğuyor ve her birimizle o güne dair bağlar kuruyor. Biz de o doğan her gün seçimler yapıyoruz. Aslında yolculuğumuzda bize sunulan seçimler sonucunda bedenimiz ve ruhumuz bütünleşiyor. Güneşin her yeni gün doğuşunu ertelemediği gibi seçimleri yaşama bırakmak yerine biz verdiğimizde beden ve ruhun eşsiz dansının ritmine eşlik ediyoruz.

Bu eşsiz ritmik dans bir enerji oluşturuyor ve evrene yayılıyor. Bu yayılan enerji alanın farkındalığı evrende var olan güneş kaynağının bizim içimizde olduğunu derinden farkettiriyor ve biz her bir hücremizin yeniden doğuşuna şahitlik ediyoruz. Her gün yeniden doğuyor ve her yeni gün evrenle olan bağlarımızı güçlendiriyoruz. Yolculuk bu yolda hayal kurarken, seçimler yaparken, değişime alan açarken renkleniyor.

Senin yolculuğunun renkleri neler? Bu renklerden bir resim yapsan bu resmi nasıl tarif edersin? Bu resim sana bugüne dair neleri söylüyor? Sahip olduğun hangi kaynakların daha fazla farkedilmeye ihtiyacı var? Tüm bunları farkettiğinde kendi yolculuğunda neleri dönüştürüyorsun? Ruhla bedenin dansı nasıl genişliyor? Bu genişliği yaşarken bedenin nasıl esniyor?

Her bir soru yolculukta yeni keşiflere alan açıyor tıpkı başlayan koçluk yolculuğumda cevabını aradığım her bir sorunun ne kadar keşfedilesi olduğunu farkettirdiği gibi, her sorunun bu “an” diliminde bir cevabı olmadığını da gösterdiği gibi… İçimizdeki bulmaca da tıpkı bir bulmacayı çözerken aradığımız cevabı bir süre düşündükten sonra tamamlanır ve aslında aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağıya doldurduğumuz bulmacalarda tek kelimelik bir anahtar kelime bulmaya yöneliktir.İçindeki bulmacının anahtar kelimesi ne merak ediyor musun?

Benim anahtar kelimem “TESLİM” , evrende kurduğum her bağa koşulsuz teslim olma halini yaşıyor ve deneyimliyor olmak. Tohum olsam her koşulda açar, bir kuş olsam her koşulda uçar, bir gemi olsam her koşulda yol alırım. Biliyorum içimdeki bağları, her bir hücremin evrende kurduğu bağları ve o bağların sizinle bağlantısını. Bağları kurdukça beden ve ruhumun dansı genişliyor.

Tüm bu yazılanlar teslim olduğum koçluk yolculuğumun bana hediyesi, bir konuşmanın dünyayı değiştirebileceği gibi her bir açık uçlu soru cevabı geldiğinde sizinle anlam buluyor ve yeni keşiflere alan açıyor. Yüreğimiz bu keşiflere alan açtıkça genişliyor, tüm zıtlıkların var olduğu bütünlüğü gördüğümüzde bağlarımız ve birliğimiz oluşuyor.

Bu birliği ve beraberliği oluşturmak için sizi kendi yolculuğunuza uğurluyorum.