Bir yolculuğa çıkıyor olsanız…
Yolculuğunuzun sonunda varacağınız nokta ‘siz’ olsanız.
Yolculuğun rotasını sizinle birlikte belirleyen, yol boyunca size rehberlik eden bir yol arkadaşınız olsa.
Yol arkadaşınız, ‘siz’e ışık tutsa, ışık tutulan her durakta, hedefe doğru, ‘siz’e doğru farkındalığınız, motivasyonunuz , kararlılığınız biraz daha artsa.
Yolculuktaki araçlarınız yaratıcılık ve sonuç odaklılık olsa.
Yol boyunca gitmek istediğiniz yönü daha net görseniz, bir sonraki adım için kararlar alıyor olsanız, bunun için sonsuz kaynaklarınızdan ve potansiyelinizden faydalanıyor olsanız.
Tüm yolculuk boyunca yol arkadaşınız sizi cesaretlendirse, sadece sizin gördüğünüz veya görmek istediğiniz yöne doğru sizinle bakıyor olsa veya size o yöne bakmanızı sağlayacak gözlükler taksa.
Bu yolculuktaki yol arkadaşınız ile ilişkiniz güvene dayansa,
Sizi olduğunuz gibi görebilse ve sizin potansiyelinize ve içinizdeki tam ve bütünlüğe sonsuz derecede inansa;
Bu yolculuk tam bir ‘koçluk süreci’, bu yolculuktaki yol arkadaşınız da ‘koç’unuz olurdu.
Ben herkesin bu dünyaya bir misyon, ile geldiğine inanıyorum. Kalbimize çarptıran, bize coşku veren, bizi tamamlayan bir misyon. Bu misyonu gerçekleştirirken kişinin tüm potansiyeli , yaratıcılığı açığa çıkar.Bir ressamın resim yapma kabiliyetini keşfedip, içinde zaten var olan potansiyelle harikalar yaratması gibi. İşte benim için koçluk da böyle bir şey. O zaten içimde vardı, açığa çıkmasına, gerçeğe dönüşmesine izin verdim.
Üstelik ben de tutkumu koçluk ile buldum. Koçluk aldığım bir dönemde, kendimi koçumu izlerken, onun sorduğu soruları, tam olarak bana ne yaptığını anlamaya çalışırken buldum. Öyle çok farkındalık geliştirmiş, öyle adımlar atmıştık ki beraber, hayranlıkla anlamaya çalışıyordum süreci. Sonunda fark ettim ki ben onun yerinde olmak istiyordum ve eğitim almaya karar verdim. Koçluk alarak asıl tutkumun koçluk yapmak olduğunu anladım.
Şimdi koçluk yaparak ben kendimi gerçekleştirirken, kişilerin de kendilerini gerçekleştirmeleri için kendilerini dinlemelerine ve öz benliklerine ulaşmalarına destek olmayı hedefliyorum. Ben koçluğu başlıklara ayırmıyorum. Koçluk, öyle bir süreç ki başlıklara bölünmesi gerekmiyor bence. Kariyer veya ilişki, konu her ne olursa olsun kaynak, gelinen nokta aynı, İNSAN.
Yaşam bir bütün ve mutlak huzur ve mutluluk tüm bu öğelerin (ilişkiler, kariyer, maneviyat, sağlık v.s.) dengede olması ile ilgili. Hangi başlıkla ilgilenirseniz ilgilenin temel, öz hep aynı. İşte önemli olan koçlukla; o özdeki gereken değişimi, gelişimi müşterinin fark etmesini ve bu konuda yol almasını sağlamak.
Ben kendi yolumda ilerken, mesleğimi tutkuma, tutkumu mesleğime dönüştürmenin verdiği hazzı deneyimlerken bu konuda sıkıntı çeken birçok kişi ile karşılaşmaya başladım. Ne de olsa neye odaklanırsak onu deneyimlemeye, gözlemlemeye başlıyoruz çevremizde. Kendi gerçekliğimizi kendimiz yarattığımız için.
Tam ve bütün olarak hayata gözlerimizi açtığımızda kendimizi savunmasız buluruz. Aile, okul ve toplum derken birçok kuralın içinde buluruz kendimizi. Ailemiz bizi olduğumuz gibi görebiliyorsa ve ayna tutuyorsa bize, kendimiz olmamamıza izin veriyorsa şanslıyızdır. Seçimler yaparız, bazen kendi iç sesimizi, kendi doğrularımızı duymakta zorlanırız. Kurallara uyarken, toplumun ve başkalarının bizden beklentilerine uyum sağlamaya çalışırken sürüklenip bir yerlerde buluruz kendimizi. Bir an gelir içimizde bir tatminsizlik duygusu belirir. Sorgulamaya başlarız, bu mutsuzluğun kaynağı nedir, eksik olan nedir diye. Sorgulayan dışarıya çıkmak, kendini gerçekleştirmek için savaş veren öz benliğimizdir aslında.
İşte tam bu noktada, tüm cesaretlerini toplayıp, bulundukları iş ortamının sunduğu konfor alanından da vazgeçmeyi göze alıp, onları tatmin edecek tutkuyla, mutlulukla yapacakları işi bulmayı veya bu yolda adım atmayı isteyen kişiler ile çalışmaya başladım ve bu kişiler şimdi ya görselleyerek yarattıkları yeni işlerinin başındalar ya da yaptıkları işin kendileri için doğru olduğunu fark edip daha verimli ve tatmin devam ediyorlar.
Kişi, koçluk süreciyle kendi yeteneklerini, öz kaynaklarını, potansiyelini, değerlerini fark ettikçe, kendini daha iyi dinlemeye ve duymaya başlar. Kişinin kendine yeniden doğma sürecidir koçluk. Koç; şeffaf, yargısız, kişinin içinde var olan tüm potansiyeline ayna tutar.Kişinin kimi zaman kulağında çınlayan ‘başaramazsın’, ‘yetersizsin’, ‘yanlış’ gibi cesaret kırıcı filtreler yerine kişinin değerlerini, cesaretini, yeteneklerini özümsemesini ve geliştirmesini sağlar. Herşey sevgi ve kabul ile başlar. Kabulun olmadığı yerde sevgi, sevginin olmadığı yerde kabul beslenemez. Kişi kendi öz değerlerini fark ettikçe, benimsedikçe, kendine duyduğu sevgi ve kabul artar. Böylece kendini gerçekleştirmek, doğru seçimler yapmak ve mutlu olmak adına ihtiyaç duyduğu cesaret ve motivasyon ortaya çıkar.
Bir müşterimle kendi yaşadığım bir deneyimden örnek vermek istiyorum. O; aile şirketinde çalışan, orta yaşlı bir bayandı. Kendini dinlemeye ve zevkle, tutkuyla yapacağı işi bulmaya ve bu konuda harekete geçmeye karar verdi. Evliliği bir süre önce mutsuz bir şekilde sona ermişti. Evliliği süresince İngiltere’de yaşamış ve yaşadığı ortamı bir türlü sevememişti. Fakat henüz tamamlamadığı bir eğitimi olduğundan belirli aralıklarla İngiltere’ye gitmesi gerekiyordu. Koçluk süreci kişinin hayatı ile akar, kişinin gündemidir konu olan. Seansların birinde çocukluğuna gitti ve yaparken tüm potansiyelinin ortaya çıktığı, kendini tamamlanmış hissettiği anların bale yaparken olduğunu anımsadı. Bale pabuçları ona tutkuyu çağrıştırıyordu. Bir başka seansta hiç sevmediği İngiltere’yi yapmak istediği işi keşfetmek, bilgi toplamak için nasıl kullanabileceği ile ilgili birçok eylem adımına vardı.
Bir sonraki İngiltere seyahatinde yolda yürürken, karşı kaldırımda bir parfümeri dükkanının vitrini gözüne çarptı. Vitrini baştan aşağı bale pabuçlarıyla süslenmişti ve bu mağaza her hafta vitrini değiştiriyordu. İşte yarattığı gerçekliğin kanıtı. Daha sonraki seanslarda birçok çocuğa bu heyecanı yaşatacak bir merkez kurmak istediğine karar verdi ve o yolda tek tek emin adımlarla ilerliyor.
Koç kişiye hayallerini gerçekleştirmesi için sihirli bir değnek sunar. Aslında sunduğu sihirli değnek kişinin yine kendisidir.
Yazan: SHEILA KOEN /ŞUBAT 2014